22 Temmuz 2015 Çarşamba

KURMANCAN DATKA



Kurmancan Datka Filmi























BİR KAHRAMAN KIRGIZ KADINI
KURMANCAN DATKA

Bu yıl, Kırgız tarihinde önemli bir yeri olan Kurmancan Datka’nın 200üncü doğum yıldönümü. Kurmancan Datka, Rus işgâli sırasında Kırgız toplumunun önderliğini üstlenmiş ve halkın bu dönemi en az zararla atlatmasını sağlamış bir bilge kadın.






Bu yıl, Kırgızistan, ulusal tarihinin önemli şahsiyetlerinden Kurmancan Datka’nın 200. doğum yılını kutluyor. 1811 yılında doğmuş olan Kurmancan Datka, kahraman ve bilge kişiliği ile Kırgızların kalbinde saygın bir yer edinmiş ve halkından “Datka” ünvanını almış bir halk önderi. “Datka” sözcüğü bir tür “General” anlamına geliyor ve saygın askerî veya sivil toplum önderlerine ünvan olarak veriliyor. Kurmancan Datka, Kırgız tarihinde bu ünvanı alan tek kadın. 

Yaşam öyküsü
Kurmancan, tarihi Oş şehri yakınlarındaki Madı köyünde, Bargı kabilesinden orta halli bir çiftçi olan Mamıtbay’ın kızı olarak dünyaya gelmiş. Kurmancan’ı, henüz 17 yaşındayken, görücü usulüyle, kendisinden epey yaşlı olan Kul Seyit ile evlendirmişler. Kocasını ilk kez düğün günü gören Kurmancan, bu duruma tahammül edemediğinden, bir yıl sonra kocasını terk edip, baba evine dönmüş.
Çok genç olmasına rağmen, akıllı duruşuyla dikkat çeken, düşünmeden konuşmayan ve değerlerinden asla taviz vermeyen Kurmancan, bu niteliklerine güzelliği de eklenince, Hokand Hanlığının ünlü komutanı Alimbek Datka’nın gözünden kaçmamış.
O yıllarda, Altay Kırgızlarının lideri olan Alimbek Datka ile Kurmancan 1832 yılında evlenmişler. Bu evlilikten 5 oğlu ve 2 kızı olan Kurmancan’ın tam kocasının istediği gibi bir kadın olduğu, ona hep destek verdiği ve aldığı politik kararlarda adeta akıl hocalığı yaptığı biliniyor. Alimbek’in 1862 yılında bir suikaste kurban gitmesinin ardından, güneydeki Kırgızların başına geçen Kurmancan, en kritik dönemlerde bile dirayetli yönetim tarzıyla saygınlık kazanmış.

Alay Çariçesi
Kocası öldükten sonra, Kurmancan etrafına “batur” denilen savaşçı gençleri toplamaya başlamış. Kısa bir süre içinde, 10000 “yiğit”den oluşan bir orduya kumanda eder hale geldiği söyleniyor. Böylece, Güney Kırgızistan’daki Alay bölgesinin idaresini eline geçirdiği gibi, otoritesini Buhara ve Hokand Hanlıklarına da kabul ettirmiş. Ancak, o yıllar, Rus İmparatorluğunun Orta Asya’ya yayıldığı ve büyük askerî olanaklarla yerel halkları kendisine bağladığı yıllar. Üstelik, Hokand, Hive ve Buhara Hanlıkları da birbirleriyle anlaşmazlık içinde. Böyle bir ortamda, Rus Birliklerinin bölgeye gelmesi tabii ki gecikmemiş ve Hokand Hanlığının işgal edilmesinin ardından, 1877 yılında, Ruslar, Kurmancan’ın yönetimindeki Alay vadisine ulaşmışlar.
Bu noktada, Kurmancan’ın siyasi yetenekleri ön plana çıkıyor. Çünkü, kadın lider, üstün Rus birlikleriyle savaşa girip halkını kırdırmak yerine, işgal güçlerinin komutanıyla uzlaşıp, barış içinde yaşama yolunu seçmiş ve General Skobelev ile bir anlaşma yaparak halkını güvence altına almış. 1907 yılında ölünceye kadar, tam 30 yıl Alay halkının başında kalan Kurmancan, Alay Kırgızlarının işgalden en az zarar görmelerini, daha kolay ve onurlu bir yaşam sürdürmelerini sağlayan lider olarak, bugün bile “Alay Çariçesi” diye anılıyor.
Bugün, Bişkek’teki ünlü Erkindik Bulvarı’nda ve tabii ki Oş’ta heykelleri olan Kurmancan Datka’nın resimleri de Kırgız banknotlarının ve posta pullarının üzerinde yer alıyor. Hakkında çok sayıda şiir ve türkü yazılmış olan Kurmancan Datka’nın hayatını anlatan bir kitap, 2002 yılında hem Kırgızca, hem de Rusça ve İngilizce olarak yayınlanmış. Kırgız ve Türk Üniversitelerinde de, bu kahraman Kırgız kadını hakkında araştırmalar yapılıyor ve bilimsel makaleler yazılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder